Öğrenilmiş çaresizlik içinde olan canlı, pasif ve hareketsizdir. Bu durumda yeni sorunlarla baş etme becerileri körelir ve sosyal etkileşim en aza iner. Üç farklı yönü olan öğrenilmiş çaresizliğin bu üç yönü şunlardır:
Motivasyonel bozukluk içinde olan kişi, kendilerini ilgilendiren olayları kontrol etmede isteksiz şekilde hareket eder. Bilişsel bozukluk yaşayan kişi ise önemli olaylara dikkat verememe problemi yaşarlar. Duygusal bozukluk yaşayan kişiler ise pek çok fiziksel rahatsızlık gösterebilirler. Örneğin yüksek tansiyon, ülser veya bağışıklığın azalması gibi farklı fiziksel rahatsızlıklar göstermeleri mümkündür.
Öğrenilmiş çaresizlik durumunda bir çaresizlik hissedilir. Bu çaresizlik; yaşanan durumla ilgili olabilir, dışsal ya da içsel bir nedene atfedilebilir, yaşanan bu çaresizlik kimi zaman kalıcı olarak düşünülebilir. Ayrıca yaşanacak olan tek bir olumlu deneyim de öğrenilmiş çaresizlik durumunun köreltilmesini etkilemez, bu olumlu deneyimin birkaç kez gerçekleşmesi gerekmektedir.
Öğrenilmiş çaresizlik için verilebilecek en iyi örnek, öğrenciler üzerindendir. Örneğin sürekli olarak zor sorularla karşılaşan ve matematik sınavından kalan öğrencilere öğretmenleri çok kolay matematik sorusu verir. Sürekli olarak sınavdan kalan ya da düşük not alan öğrencilere kolay soru verildiğinde dahi öğrenciler bu soruları zor gibi düşünür. Bu nedenle de öğrenciler, kolay soruları da çözmekte zorlanırlar. Bu durum, öğrenilmiş çaresizliğin en iyi örneğidir. Öğrenciler zor sorulara alıştıkları için bir öğrenilmiş çaresizlik durumu yaşarlar. Kolay soru verildiğinde dahi öğrenciler zor olarak algılayacağı için bu soruları çözmekte zorluk çekebilirler.